Sosyal Manifesto
Tercihler daha çok Performans Bazlı Reklamcılıktan yöne olacak.
Performansa dayalı online reklamcılık, sonucun (yani satışın) ölçülebilir, kontrol edilebilir ve daha rahat görülebilir olmasını sağlıyor. Zamanın teknoloji açısından hızla ilerlemesi sonucu zaten hepimiz az çok sanal dünyanın bir parçası haline geldik. Bu dünyanın içinde kimi kendisini kaptırmış, hatta kişiliğini değiştirmiş yada tercihlerini sadece sanal dünyasındaki dostlarının tavsiyelerine göre yönlendirken, bir kısmı da sadece gezinmeyi, arkadaşlarıyla sohbet etmeyi yada oyun oynamayı tercih ediyor. Fakat her halikarda hepimiz bloglar ve sosyal ağları aracılığıyla bir şekilde kendimizi ve bilgilerimiz yenilemeye çalışıyoruz.
Daha çok parasal açıdan bir risk içermediği için tercih edilen bu mecrada markalar arası büyük çatışmaların olacağı bir dönem olacağı gibi; çok daha pozitif bir ortamın oluşacağı bu sanal rekabette, farklı kurgular ve kreatif çalışmalarla karşılaşacağız. 2009'u Digital Age olarak ilan edebiliriz yani.
Advergame projeleri artacak
Özellikle Facebook ve Myspace çağı olarak yaşadığımız bu dönemi alt üst edecek Twitter gibi cep telefonu üzerinden sosyal ağlarda bağ kurmayı amaçlayan mecralar dünyayı sarmaya başladı bile!
Sosyal ağ özelliklerini barındıran (kullanıcıların birbirlerinin sonuçlarını karşılaştırabilmesi, arkadaşlarıyla rekabet edebilmesi, vb.) bu oyun kurguları ülkemzde de daha çok ilgi çekecek.
Ehh... Bilirisiniz.. Türkler sidik yarışını"biraz" sever.
Mobil internet hayatımızda daha çok yer alacak
Numara taşınabilirliği ile beraber hem ses hem data içeren paketler ortaya çıktı. Özellikle iPhone lansmanı sonrası, Türkiye’nin mobil internet kullanımı arttı. Maliyetler düştükçe mobil internetin kullanımı daha da artacak.
Daha çok bilgi için Antifit'in 2009 "Online Marketing Trendleri" yazısını okumanızı tavsiye ederim.
Benim'O Lezzet Avı
Ayrıca sitede; renk saç aksesuarları seçerek kendi Avcınızı da yaratabilirsiniz.
Farklı bir pazarlama taktiği mi desek? Yoksa güzel bir fikri rezil etmek mi?
Özel kutularda paketlenmiş bir şişe Yeni Rakı şişesini, bir bardak ve ehl-i keyifiyi* Avrupalı başbakanlara göndermişler. Hatta ABD’nin yeni başkanı Obama’ya da göndereceklermiş! Fakat Mey İçki İcra Başkanı Galip Yorgancıoğlunu ayrı bir tebrik etmek geekiyor çünkü paketlerin içine :
“Sizler için kurtarma paketi hazırladık. Biraz ‘a-la-turca’ bulabilirsiniz. Anason kokusuna alışık da olmayabilirsiniz. Ama biz Türklerin krizi nasıl yönetebildiğini anlamak için bu eşsiz lezzeti siz de denemelisiniz.”
diye yazan bir mektup koymuş!
Güzel fikirmiş gerçekten! Kendisi, fikri beğendiğimizden değil, mektupta yazacak başka birşey bulamamış olmasından ötürü tebrik ediyoruz.
Şimdi herkes bizim neden krizden senelerdir bir türlü kurtulamayan ve Avrupa Birliğine girmeyi beceremeyen, Amreika'nın kolayca istediğini yaptırdığı bir ülke olduğumuzu anlayacak. Ehh ne de olsa ayyaşız!
* EHL-i KEYiF
rakının içine değil de dışına buz koyarak, sek rakı severlere bayram yaşatan bir yapıttır.
Kültürümüz hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.
10 adımda markanı rekabetten galip çıkar!
Uzun lafın kısası.. size 10 basamakla markanızı rekabete hazırlamak için yapılması gerekenleri özetleyecek olursak :
1. Tüketicinin görüşlerine önem ver (focus group yada derin pazar araştırmaları ile istek/ihtiyaç ları neler belirle).
2. Ürününü test et.
3.Tekrar test et. Kurcala.Tüketicinin talep ettiği forma sok.
4. Ambalajını değiştir.
5.Logon aynı kalsın ama ucundan biraz yenilik kat. Modern ol. Zamana uyum sağla.
6. Teknolojini ilerlet. Yenilik yapmazsan yeni olamazsın.
7. Kaliteni yükselt = marka değerin yükselsin.
8. Stratejini değiştir, yenile yada ilerlet. Diğerlerinden farklı ol. Farklı bir sistem kur, yada farklı bir yolda ilerle.
9. Dağıtım Kanallarını genişlet. daha çok tüketiciye ulaş, artık kendinden ve ürününden eminsin.
10. Şimdide çık pazara ve savaş!
Kolay gelsin *)
Nostaljik efsane Tadelle ve Sarelle yeni yüzüyle pazarda!
Toksöz Grubu şirketlerinden Sanset Gıda, 1 yıl süren yoğun hazırlık döneminden sonra TMSF'den 2007 yılında 77 milyon dolara satın aldığı Sagra ve markalarını pazara tekrardan sürüyor. Tadelle, Sarelle, Gol, Gofy ve Sagra markalarıyla pazara iddialı bir giriş yaparak 2009 yılında 100 milyon YTL ciro hedeflediklerini belirtmişler.
Toksöz, ilaç sektöründe elde ettiği know-how sözleşme sistemini (markanın imtiyaz hakkı sahibi, belirli süre, koşul ve sınırları kapsayan anlaşmayla bağımsız yatırımcılara sistemini ve markasını kullandırır.) gıda sektörüne taşıyarak gıda sektöründe bu sistemi uygulayarak başarıyı eldecek ilk marka olacaklarını vurguluyor.
Ordu’daki fabrikalarını yaklaşık 10 milyon YTL’lik yatırımla yenileyerek ürünlerinin lezzet kalitesini artıcacağını idda eden Toksöz, tüketicilerin görüşlerini değerlendirerek yapmış oldukları yeniliklerle pazarda fark yaratacaığını düşünüyorum.
daha fazla bilgi için vurayı tıklayınız.
Vespanomics
Anlamı: Bir Vespa scooter aldıktan sonra kişinin eriştiği ekolojik, ekonomik ve kişisel tatmin.
Vespanomics mopedlerin benzin tüketimi, hava kirliliği ve trafik sıkışıklığını azaltan alternatif bir taşıt formu olduğunu benimseyerek Vespa öneriyor.
Ek Amlamı:
- Tamamiyle coşturucu; şık ve performansı yüksek bir Vespa kullanma hissi.
- Çevreye yardımcı olma duygusu ve benzinden tasarruf etme memnuniyeti ile alınan eşsi hazzı.
Gençlerin kullandığı günlük dile yeni bir kelime eklemeye çalışan Vespa, onların ilgisini çevre dostu konsepti ile de feth etmeye çalışıyor. Ayrıca Community Rides oyunu ile de toplumsal sorumluluklarına düşkün olan gençlerin (oyunu oynamak için kayıt olmak gerekiyor - evet aynı Clinique sitesindeki gibi) bilgilerini alarak kendi veri tabanlarını genişletiyor.
http://www.vespausa.com/community_rides.php
Demek artık Amerikan filmlerinde aktörleri Arizona çölünü o güzelim 70'lerden kalma Mustang'lerle geçerken değil de Vespalarında turlarken görücez öyle mi?
Hmmm.. inanması güç
Türkiye'den E-ticaret verileri
Bankalararası Kart Merkezi verileri baz alınarak SM Bilişim tarafından gerçekleştirilen çalışmada, Türkiye’de sanal pos üzerinden geçen e-ticaret hacmi 2008 yılı
E-ticaret hacmindeki artışın aynı oranda devam etmesi halinde, geçen sene sonunda 5,4 milyar YTL olan rakam bu yıl 8,9 milyar YTL seviyesine yükselecek.
2005 ve 2006 yıllarında aylık kabaca 100-200 milyon YTL seviyesinde gerçekleşen aylık e-ticaret hacmi, 2007 yılından bu yana hızla ilerleyerek aylık 700 milyon YTL seviyelerini aşmış durumda.
Sanal Pos üzerinden gerçekleşen e-ticaret hacminin toplam kartlı alışveriş hacmi içindeki payına bakıldığında, 2005 ve 2006 yıllarında %2,0 - %2,5 seviyelerinde gerçekleşen oranın, 2006 yılının son aylarından itibaren hızla yükselişe geçtiği görülüyor. 2008 yılı itibariyle, ilk kez alışveriş içinde e-ticaretin payı %5 seviyesini aşmış durumda.
Ayrıntılı bilgi için:
SM Bilişim
Fiat Doblo ve Fiorino’da % 0.99 Faizle Kredi İmkanı
17.11.2008 İSTANBUL |
Fiat Ticari Araçlar ürün yelpazesinde yer alan “Fiat Fiorino” ve “Fiat Doblo” modellerinden satın almak isteyen tüketicilere, Fiat Finans kanalıyla % 0.99 faizle 12 bin YTL’ye kadar 12 ay vadeyle kredi kullanma imkanı içeren özel avantajlar sunuluyor.
Bununla birlikte 48 aya varan vade ve % 1.97 faiz oranıyla 30 bin YTL’ye varan kredi kullanma ayrıcalığı da yine Koç Fiat Kredi’nin aynı kampanya kapsamında sunduğu Kasım fırsatları arasında yer alıyor.
Düşük kullanım maliyetleriyle satın aldıktan sonra da ekonomik olmayı başaran Fiat Ticari Araçlar yelpazesinde yer alan Fiat Fiorino modelleri 18 bin 670 YTL; Fiat Doblo modelleri ise 19 bin 400 YTL’den başlayan peşin alım indirim satış fiyatlarıyla dikkat çekiyor.
Ekonomik Krizi Fırsat olarak değerlendirebilmek
Bu zamanda yeni girişimler ve yatırımlar genelde durur yada azalır.
Bu sadece sizin değil herkesin kabullnmesi gereken bir durum halini alır. Fakat şöyle bir gerçek vardır ki, negatif düşünen ve durumu kabullenen pasif şirketler gelişememeye mahkumdur.
Halbuki “kazanan” inasan modeli her durumu kendi lehine çevirmeyi bilir.
Tip: Bu zaman tamda yeni fikirlerinizi test etme, yeni ürünlerinizi geliştireblirme hatta bir sonraki faza geçip hazır bir ürünle bekleme fırsatı doğurur. Böylelikle pazarın durgun sularına atlayıp yarışmacılardan 10 kulaç önde başlamanız için harika bir fırsattır!
3. Kriz, yaratıcılığı tetikler:
Ödevini zamanında yapamamış, son dakikada bitirmesi geren bir öğrenci yada arkadaşına doğum günü için alabileceği en değişik ve yaratıcı hediyeyi ararken zor anlar yaşayıp en son anda kendi hediyesini yaratmayı becebilen bir arkadaş gibi hepimiz son dakikada yumurta kapıya dayandımı kreatif düşünebilen varlıklarız.
Elinizdeki konsepti değerledirmeden önce birdaha düşünün.
Tip: Başarılı tüm projeler temel insan ihtiyaçlarına hitap ediyorlar:
yemek, merak, dinleme, izleme, öğrenme, karşılaştırma, rekabet, flört vb.
Bunlardan biriyl başlamak doğru bir seçim.
4. Ummadık taş olma şansı:
İlk maddeyi tekrar vurgulamak gerekirse: Umulmadık taş olun baş yarın!
Tip: Reklamcılık performansın ölçülebildiği mecralara (internet ) ve hatta daha da iyisi, performans bazlı online reklamcılığa, online pazarlamayaya kayıyor.
Social Network ve bloglara daha çok yatırım yapın, bu hem daha ucuza mal olan hemde dünyanın şu andaki en verimli reklam etkileşimi mecrası olarak biliniyor.
SONUÇ:
- Şirketler heyecan verici kampanyalarla pazarlama yatırımlarını sürdürmelidir.
- İş dünyası yeni kampanyalarla durgunluğu kırmalıdır.
Antifit yazarı Alemşah Öztürk2ün “Kriz dur ben Geliyorum” başlıklı yazısı
ve Media Cat’in “Krize bakışımızı kökünden değiştirmeliyiz”
haberlerini bizce özetledik, yorumladık.
Logo'yu yeniden tasarlamak
Bir logo tasarımının, bir şirket hakkındaki düşüncelerimizi ve algımızı değiştirmesi ne müthiş şey değilmi?
Lütfen bu siteyi dikkatlice inceleyin.
Nasılda yeni logolar eskilere nazaran, yüzünüzde çok daha hoş bir tebessüm bırakıyor!
Yeni tasarımlardan bahsedecek olursak benim favorim The Simpsons! Eskisi pek çekilir gibi değilmiş.
"Insan ne görmek isterse, onu görür"
Önemli olan insanın ne görmek istediğini bulabilmek!
Yeni şeyler görmek hepimizin arzusu.
Değişim ise doğamızda var.
Tülketicinin bakış açısını değiştirmek, hatta yep yeni bir bakış açısı yaratmak mümkün (tabi ancak onun bakış açısını doğru yakalayabilirsek).
Knorr'un 2008 Ramazan Kampanyası
Knorr çorbalarını tanıtmak amacıyla hazırlanan "Gün ışığı" kampanyası ve onun bir parçası olan Ramazan ayına yönelik özel iletişim programı çalışmamız Ekonomist Reklam Değerlendirme Kurulu'ndan en çok oyu alarak açık hava mecrasında birinci oldu!
Yapım aşaması:
Duvar çalışmasının prodüksiyonunu Reklamedya üstlendi. Ahşap ve strafor malzemeler, el işçiliği ile üç boyutlu olarak modellendirildi. Üretiminin 11 gün sürdüğü duvar çalışmasında kullanılan 300 adet sebze modeli, heykeltraşlar tarafından elle oyularak ve özel bir teknikle boyanarak gerçeğine en yakın şekilde anime edildi. Çalışma toplamda
400 m2’lik bir alanda uygulandı ve montajı bir gün sürede 8 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirildi.
Durak çalışmalarında ise “şeffaflık”tan yola çıktık. Knorr ürünleri doğal malzemelerden üretiliyordu ve tüm şeffaflığıyla ürünümüzün içeriğini sergileyebileceğimiz duraklar vermek istediğimiz mesaj için çok uygundu. Biz de bu fırsatı değerlendirdik ve duraklarda kurutulmuş gerçek sebzeler kullanarak Knorr 2008 Ramazan Kampanyası ile bire bir örtüşen yaratıcı bir mecra kullanımı oluşturduk.
Blogların Gücü
Sonuç olarak: geçtiğimiz 4 yıl içerisinde aylık okunan blog sayısının %300 arttığını belirlemişler.
Okuyucular aralarındaki konuşmaları ilerletmek ve yazılarını genişletmek için daha çok blog geziyor ve link bakıyor. Bunlardan:
%49'u en az ayda 1
%71'i ise daha sık blogları takip eden bir seferde 1'den fazla blog gezenler olduğu tespit edilmiş.
Daha fazla blog takip eden oran ise daha çok reklam görmeye mağdur kalıyor:
%25 okuyucu bloglardaki reklamların,
sosyal ağlara güvenen %19 'luk okuyucu oranına kıyasla daha olduğunu söylüyor.
Daha detaylı bilgi için tıklayınız.
Pepsi’nin pazarlama bloggerlarına yönelik kampanyası
Jupiler Bira
Facebook'tan Pizza Hut Siparişi Vermek - Çok yakında!
Fast Food zincirleri dijital ortamda reklamlarını yarıştırarak kıran kırana rekabet içindeyken, gençlerin vazgeçilmez sosyal ağlarından Facebook ve populer kulturde moda olmuş Iphone'larını da gasp etmiş durumdalar.
Bu sayede tüketicileri hakkında önemli verilere sahip olurken, sundukları servisleri de farklılaştırmayı beceren restoran zincirleri online satışlarından da büyük pay çıkartıyorlar.
Pizza Hut'ın online satışları 1 milyarı geçmiş durumda iken başlattığı yeni Facebook applicationı, kullanıcıların profillerini terketmeden sipariş vermelerini sağlıyor.
İnternet üzerinden sipariş vermek yeni bir akım olmasa da, Pizza Hut tradisyonel sipariş olanaklarından daha fazlasını sunup, SMS aracılığı ile sipariş, e-gift kartları ve daha bir çok internet üzerinden servis sağlıyor.
Tabiki de Pizza Hut bu girişimlerinde yanlız değil, kendisini takip eden diğer restoran zincirleri de cep telefonu ve Iphone ile yapılan evlere servislerini test aşamasında uyguluyorlar.
Haziran-Temmuz-Ağustos ayları içinde, tüketiciler 1.4 milyona yakın SMS aracılığı ile yemek siparişi vererek, geçen yıla nazaran bu özelliği kullanımda %37 arttırmışlar bile!
Tüketiciler bu özelliği beğenmiş gözüküyor: diğer reklam kategorilerinden en çok bu mecra rağbet görerek reklamlara cevap verme oranı %15.5 e ulaşmış.
Daha fazlasını görmek için burayı tıklayın.
Geçtiğimiz yaz Chicago'da SMS servisini test eden Mc Donalds, tüketicilerin en çok gece geç saatlerde sipariş verdiğini tespit etmiş. Bu sayede gelecekte uygulayacakları viral pazarlama tekniklerini hakkında da belli bir fikir sahibi olmuşlar.
Tüketici davranışlarını cep telefonu yoluyla sipariş vermeye kaydıran şirketler, alıcıların daha lüks ve genç bir demografikte olduğunu farketmişler. Ayrıca bir sürü insan artık kredi kullanıyor ve kredi klartı ile alış-veriş yapıyor.
Bu kitleyi kendine çekmek için PizzaHut yeni bir promosyonla daha ortaya çıkmış.
eMusic.com sitesinden online aracılığıyla Pizza Hut'tan 1 pizza sipariş verene, 75 şarkı bedava! Restoran zinciri bu sayede online sipariş servisinin bilinirliğini artırmakla kalmayıp müşteri veritabanını da genişletiyor.
Not: tüketici kitlesi gittikçe daha gençleşiyor!
Renault Kampanya
Mayıs 2008 tarihinden itibaren Renault veya Dacia otomobil alan herkes İstanbul'daki tüm İspark Otopark noktalarından ücretsiz yararlanma hakkı kazanıyor. Otomobilinizi, park kartınızı aldığınız tarihten itibaren 1 yıl boyunca, açık ve kapalı otoparklara 12 saat, yol üzerindekilere ise 2 saat süresince ücretsiz park edebilirsiniz. Ticari araçlar ve taksitler kampanyaya dahil değildir.
Arkadaşlarınıza tavsiye etmek yada marka ile kontağa geçmek ve daha fazla bilgi için:
http://www.kampanyam.net/kampanya-detay/3575/renault-alana-park-alani/
Clinique'le hem eğlenin hem güzelleşin
07.11.2008
Clinique Türk web sitesini açtı!
3 Steps konseptini anlatan www.3adim3dakika.com kadınların ciltlerini daha yakından tanımaları ve incelemeleri fırsatı sunuluyor, hem de Clinique ve Clinique 3 adımlı cilt bakım sistemi hakkında bilgiler veriliyor.
Hatta sayfalarını ziyaret edenlerin eğlenmesi için bir oyun bile hazırlamış. Herkesin keyifle oynadığı bir klasik olan "3’te 3 Oyunu" ile yanyana sıraladığınız aynı Clinique ürününü yok ederken bir yandan puan kazanıyor bir yandan yok olan Clinique ürünü hakkında bilgi alıyorsunuz. Yok ettiğiniz bu Clinique ürünleri kazandığınız puanlar ve bonusları hemen oyun sonunda gönderdiğinizde size hediye olarak geri dönebiliyor.
Türkiyede en çok rağbet gören promosyon taktiğini de uygulayı da sakınmamışlar.Tabii hem kadınlar eğlenecek, hem de Clinique meraklıların e-postalarını alınmış olacak.
Biz buna gerçek anlamda alış-veriş diyoruz.
Web sitesinde cilt bakımı ile en doğru ve en sağlıklı bilgilere ulaşmanın yanı sıra özellikle kadınların büyük ölçüde merakını giderecek bir bölüm daha var: Cilt Tipi Analizi. www.3adim3dakika.com ’da herkes kendi cilt tipini keyifli ve kısacık bir test sonucu kolayca öğrenebiliyor.
Bundan 40 yıl önce dermatologlar tarafından yaratılan 3 Adımlı Cilt Bakım Sistemi bugün Clinique'in temel taşı ve tüm kozmetik sektörüne ilham veren bir ikon olmaya devam ediyor. Cilde uygun bir sabun ile temizleme, losyon ile arındırma ve nemlendirici ile gereken nemi sağlamaya dayalı olan bu sistem sabah ve akşam, günde 2 defa uygulandığında size harika ve pürüzsüz bir cilde kavuşma imkanı sunuyor.
En çok GRP alan reklamverenler belli oldu
Nielsen'in hazırladığı verilere göre 16 Eylül – 15 Ekim tarihleri arasında 'En çok GRP alan reklamverenler' belirlendi.
Listede ilk sırayı 251.232 saniyede 8.749,19 GRP alan P&G aldı. Eti, 109.227 saniyede 4.668,36 GRP ile ikinci sırayı alırken; 154.217 saniyede aldığı 4.512,53 GRP ile Unilever üçüncü oldu. İşte listeye giren ilk on marka…